Her biri kendine özgü bir geleneğe dayanan İslâm ilimlerinin farklı alanlarında bir metni/kitabı esas alarak yeni bir metin/kitap üretmek amacıyla farklı telif türleri/formları gelişmiştir. İhtisar/muhtasar, şerh, hâşiye, taʻlikât, telhîs, tehzîb vb. adlarla anılan ve her birinde asıl metin üzerinde farklı bir işleme faaliyetinin gerçekleştiği bu yazım türleri arasında zeyil türü eserler önemli bir yer tutmaktadır. Başta tarih ve biyografi (tabakât/terâcim) edebiyatı olmak üzere tefsir, hadis, kelâm gibi temel İslam ilimlerinin tüm alanlarında pek çok örneğine rastlayabileceğimiz zeyil türü eserler, teşekkül döneminden Osmanlı’ya kadar İslam hukuku (fıkıh) alanında da zengin bir literatür oluşturmuştur. Fıkıh alanında yazılanlar sebeb-i telifleri açısından incelendiğinde, bir kitaba eklemeler yaparak yeni bir kitap oluşturmak, bir kitap üzerine aynı konudaki benzer kitaplarla karşılaştırmalı bir inceleme yapmak ya da eksik bir kitabı tamamlamak şeklinde üç ana kategoriye ayırabileceğimiz bu tür eserlerin başlığında “zeyil”den ziyade “ziyâdât”, “zevâid”, “tekmile” ve “tetimme” kelimelerinin kullanıldığı görülür. Farklı niteliklere sahip fıkıh eserleri için kullanılan bu adlandırmalar belirli ölçüde bir yazım türüne/formuna işaret ediyor olsa da zaman zaman birbiri yerine de kullanıldıkları için tanımlayıcı olmaktan çok karışıklığa neden olmaktadır. Bu makalede, fıkıh kitapları üzerine farklı amaçlarla yazılmış zeyil türü eserlerin belli başlı örnekleri asıl metinle ilişkileri, yazılış amaçları ve muhtevaları açısından incelenecek ve bir tasnif önerisi yapılacaktır.
Zeyil, Ziyâdât, Zevâid, Tekmile, Tetimme.