Cilt 3 Sayı 2 | Ekim 2023

İSLAM VE MODERN HUKUK EKSENİNDE SAVAŞ ESİRLERİ

İslam dini barış dinidir. Devletler hukukunda barışın teminatı olarak görülen adalet, mütekabiliyet, ahde vefa, cins, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın zayıfa yardım, insan haklarını koruma gibi temel prensipler İslam’ın da benimsediği temel ilkeler arasında yer alır. Savaş ise problemlerin çözümünde en son başvurulacak çaredir. İslam’da savaş, yayılmacılık politikasıyla çıkar sağlama ve sömürme amacıyla değil, dine ve Müslümanlara karşı düşmanca tavırları bertaraf etme, barış ve sulh ortamını tesis etme, bu ortamı bozanlarla mücadele etme, temel hak ve hürriyetleri güvence altına alma gibi amaçlar için meşru kılınmıştır. Hz. Peygamber ve Hulefa-i Raşidin dönemlerinde cereyan eden gazve ve seriyyelerin büyük çoğunluğu savunma amaçlıdır. Ganimet ve toprak elde etmek gibi sadece dünyevi amaçlarla yapılmamıştır. Savaş sırasında, yaşlı, çocuk, kadın, din adamı ve silahsız insanların can güveliği teminat altına alınırken, ibadethanelerin tahrip edilmemesi, malların yağmalanmaması, hatta meyveli ağaçların bile kesilmemesi, gibi kurallarla din, mal ve çevre dokunulmazlığı güvence altına alınmış ve bu kurallar İslam’da savaş hukukunun temelini oluşturmuştur. Elbette savaşların kaçınılmaz olduğu durumlarda bazı sonuçları söz konusu olmaktadır. Bu hususa ilişkin olarak Hz. Peygamberin savaş sonrası, esirlerinin hukuki statüsünü gösteren söz ve uygulamaları bulunmaktadır. Bu bağlamda köle ve savaş esirlerinin hakları kesin çizgilerle belirlenmiş, yönetici ve askerlerin keyfî muamelelerine bırakılmamıştır. Uluslararası savaş hukukunun teşekkülü ise İslam hukukuna göre geç sayılabilecek 19. yüzyıla uzanmaktadır. Savaş sırasında yapılması yasak olan uygulamalar, sivillerin durumu ve savaş esirlerine uygulanacak yaptırımlar detaylı bir şekilde 1949 yılında imzalanan üçüncü Cenevre sözleşmesiyle birlikte gündeme gelmiştir. Bu makalede İslam hukuku ve mer’î hukuka göre savaşta esir alınabilecek kimseler, esirlerin hangi durumda öldürülebileceği veya köleleştirilebileceği, hangi durumda mübadele edileceği veya serbest bırakılabilecekleri gibi hususlar üzerinde durulacak, esirlerin durumu İslam hukuku ve günümüz savaş hukuku arasında karşılaştırma yapılacaktır.

İslam Hukuku, Savaş, Esir, Fidye, Köle.