Cilt 2 Sayı 1 | Nisan 2022 - Prof. Dr. Ahmet Bilgin'e Armağan

İSLAM MİRAS HUKUKUNDA TEREKENİN PAYLAŞIMI VE OSMANLI UYGULAMASI

İslam miras hukuku (feraiz), kişilerin öldükten sonra geriye bıraktıkları malların (tereke) paylaştırılmasını düzenleyen kurallar bütünüdür. Feraizin omurgası bizzat Kur’an ve sünnet ile oluşturulmuş, geri kalan detaylar ise icma ve içtihat tarafından tamamlanmıştır. Feraizde mirasçılar hısımlık bağlamında, tartışma olmaksızın, ashabül feraiz (belirli pay sahipleri) ve asabe ( ashabül feraizden artanı; onlar yoksa tamamını alan) şeklinde iki türlüdür. Bunların mirasçı olabilmeleri, hisseleri, mirastan mahrumiyeti gibi hususlar en ince ayrıntısına kadar düzenlenmiştir. Mirasçılar mirası paylaştığında toplam payları; paydaya eşit, paydadan büyük veya paydadan küçük olabilir. Pay ve payda eşit ise adile denilir. Pay paydadan büyük olursa bu duruma avliye denilir ki pay ve paydanın eşitlemesi için iki farklı görüş uygulanmıştır. Pay paydadan küçükse buna reddiye denilir; artan asa-beye verilir. Asabe de yoksa artan kısmın ne olacağı farklı görüşlerin doğmasına neden olmuştur. Osmanlı Devleti’nde mülk mallar için İslam miras hukuku tatbik edilmiştir. Uygulamada, hemen her dalda olduğu gibi, Hanefi mezhebinin görüşleri tercih edilmiştir. Adile ve reddiye olan meseleler birebir uygulanmıştır. Ancak bazı avliye meselelerinde az da olsa azınlık görüşün öne sürdüğü içtihatlara uygun çözümlere rastlanılmıştır. Çalışma-da üç hal de örneklerle izah edilmiştir.

İslam miras hukuku, Osmanlı miras hukuku, adlie, avliye, reddiye